Bu treni de kaçırırsak...

WORLD ECOMMERCE FORUM, 8-9-10 Haziran 2023 tarihlerinde Avrupa’nın dört bir yanını İstanbul’da buluşturacak: (iş birliği) --- Yapay zeka, yapay zeka, yapay zeka… Artık her iki lafımdan üçü yapay zeka. Abartıyor muyum? Hayır! Biliyorum, başka gündemlerimiz var. Hepsi de kendine göre önemli ama çoğu yerel gündemler. Bu yıl dünyanın en önemli gündemi yapay zeka. Gündelik hayatın telaşesiyle gözümüz birkaç konu dışında hiçbir şeyi görmez haldeyken, dünyada yeni bir sanayi devriminin ayak sesleri yükseliyor. Sosyal dinamikler değişmek üzere. Bazıları bunu geçen yüzyıldaki atom bombası kadar önemli bir gelişme olarak görüyor. Bazıları ondan da tehlikeli bularak acilen durdurulmasını istiyor. Yapay Zekayı Durdurun! Bu konuda ayrıca bir video hazırlayacağım ama zaten yeterince gerginiz o yüzden bugün içine girdiğimiz bu yapay zeka çağına dair pozitif bir farkındalık yaratmak istiyorum. Daha geçtiğimiz günlerde teknoloji devi IBM, 7800 kişinin yaptığı işi yapay zekayla değiştirmeye karar verdiğini duyurdu. Nasıl? Yeterince pozitif oldu mu bu haber :) Daha bunun gibi çoook haber duyacağız. İşsiz mi kalacağız? Yapay zeka, bizim yapabildiğimiz her şeyi bizden daha hızlı, daha iyi, daha etkili yapacaksa bizlere ne olacak? Her şeyi onlar yapacaksa, biz yan gelip yatacak mıyız? Bütün gün hobilerimizle mi uğraşacağız? Tabi hobisi olan kaldıysa? Yine de kulağa pek de kötü bir fikir gibi gelmiyor! Bu konuda çeşitli görüşler var. Örneğin tarihte sanayi devriminde neler olduysa, pek muhtemelen benzerleri olacak diyenler… Evet fabrikalar ortaya çıktı. İşçilerin yerini makineler aldı. Ama bir yandan da bir sürü yeni iş sahası açıldı. Aynı şeyler şimdi de yaşanıyor. Yeni meslek tanımlarından biri daha şimdiden ortaya çıktı bile: Prompt engineering. Yapay zeka treni ilk düdüğünü çalar çalmaz birileri hemen ona atladı. Bu treni istasyondan kalkmadan, bizim de yakalamamız lazım. Neden lazım? Yakın tarihten bir örnekle anlatayım. 2002 yılından bir hikaye geliyor. ABD’nin en büyük market zincirlerinden Target, satışlarını artırmak için yeni fikirler peşinde koşuyor. Ticarette durum hep böyle. Sürekli inovasyon yapmak zorundasınız. Target’ın hedefinde anne adayları var. İyi de nereden bileceksin kimin anne adayı olduğunu? Sadece bel bölgesindeki hafif kalınlaşmaya bakarsak pot kırma ihtimalimiz olabilir :) Markete giren herkese pardon hamile misiniz? diye sormak da ayıp olur. Ama dedik ya ticarette her zaman inovasyon gerekli. E Target da, hamile kadınlara ürün satmakta kararlı. Bu problemi çözmek için ne yapıyorlar biliyor musunuz? Bir istatistikçiyle çalışıyorlar. Hamile olduğu bilinen kişilerin alışveriş verilerini tek tek inceliyorlar. Hamile bir kadın; Hangi ürünlerden alıyor? Ne kadar alıyor? Hangi rafta olursa daha çok satıyor? Böyle bir sürü parametreye bakıyorlar ve bir algoritma oluşturuyorlar. O zamanlar yapay zeka yerine kibarca algoritma diyorduk :) Eğer markette dolaşan biri, hamile birinin davranış biçimlerini gösteriyorsa, ona benzer şekilde alışveriş yapıyorsa, o kişinin büyük olasılıkla hamile olabileceğini öngörüyorlar. Ve o müşterinin adresine ona göre kampanya malzemeleri yolluyorlar. Mesela bebek bezi için indirim kuponu… Fakat bir gün garip bir şey oluyor. Target mağazalarından birini bir baba arıyor. Öfkeli bir baba. Kızına sürekli hamilelikle ilişkili indirim kuponları gönderildiğini fark etmiş. O da mağazaya kızıyor, ne alaka diye. “Siz ne demek istiyorsunuz? Daha liseye giden kızımı hamile kalmaya mı teşvik etmeye çalışıyorsunuz?” Baba anlamamış. Tabii mağaza yetkilisi de olan bitenden bihaber. Nereden bilsin algoritma malgoritma adamcağız! Utanıyor ve özür diliyor. Duyduğu rahatsızlıktan olsa gerek, ertesi gün o öfkeli babayı bu kez kendisi arıyor. Tekrar özür dilemek için. Fakat ilginç bir şey oluyor. Baba, artık öyle öfkeli değil. Diyor ki: Aslında ben size bir özür borçluyum. Benim farkında olmadığım bazı durumlar gerçekleşiyormuş. Kızım gerçekten hamileymiş ve ben bundan yeni haberdar oldum. Sizlerden özür diliyorum. Öz babanın anlayamadığını bir algoritma anlamış. Bakın o zamanlar daha sosyal medya filan yok. Toplanan veriler sadece mağazaların içindeki insan hareketlerinden çıkarılıyor. Buna rağmen istatistik ve matematik yardımıyla geliştirilen bir algoritma işe yarıyor. 2002’den 2023’e sadece 21 yıl geçmedi arkadaşlar. Dünyada binlerce yıldır üretilen bilginin binlerce katı üretildi. Milyarlarca insanın yaptığı hemen her şey kaydedildi, işlendi, sonuçlar çıkarıldı ve bunlarla makineler eğitildi. Bizim karşımıza bir anda çıkmış gibi gözüken ChatGPT’lerin, Bard’ların arkasında o 21 yıllık çaba var. --- Araştıran ve Yazan: Ögetay Kayalı Düzenleyen ve Sunan: Barış Özcan Kurgulayan: Alperen Çatak
Back to Top