Marie Laforêt - La voix du silence (Türkçe Çeviri)

Sessizliğin sesi varmıdır? Ya da sessizliği dinleyebilen biri artık gürültüyle yaşayabilir mi? Bu şarkıda cevap aranan sorulardan bazıları... Fransız asıllı İsviçreli şarkıcı ve aktris Marie Laforêt gerçekten hayranlık uyandıran seslerden biri. Bu şarkı da en özellerden. Autrefois, je ne savais pas Qu’il est des mots qu’on entend pas Mais un soir, une ombre est venue Qui m’a dit: écoute un peu plus Une voix te parle en mots inconnus Entends-tu tout bas la voix du silence? Je m’en suis allée promener Les peupliers se sont penchés Pour me raconter des histoires Qu’ils étaient les seuls à savoir Et le vent et la mer doucement, me parlaient J’entendais Chanter la voix du silence Et depuis, j’ai vu bien des gens Qui jetaient des mots à tous vents Et qui discutaient sans parler Qui entendaient sans écouter Ils composaient des chants Que mille voix ont reprises Et leurs cris Couvraient la voix du silence Les hommes ne voient plus les fleurs Ils ont pris des rides au coeur Ils espèrent en faisant du bruit Meubler le vide de leur vie Et mes mots tombent sans un bruit En gouttes de rosée étouffées Comme la voix du silence Toi, tu dors à mes cotés Et je n’ose pas te parler De peur que mes mots se confondent Avec le bruit que fait le monde Mais je t’aime tant qu’un jour tu comprendras Tu m’entendras Crier les mots du silence --- O zamana kadar bazı sözlerin bizim kulağımıza gelmediğini bilmiyordum... Ama bir gece bir gölge yanıma geldi ve şöyle dedi: “Biraz daha dikkatli dinle, sana bilmediğin sözcükler söyleyen bir ses var. Sessizliğin fısıldayan sesini duyuyor musun?“ Bir gezintiye çıktım kavak ağaçları eğilip bana hikayeler anlattılar, sadece kendilerinin bildiği bir şeydi, rüzgâr ve deniz usulca konuşuyordu, öyle ki sessizliğin şarkı söyleyen sesini duydum. O zamandan beri, sözlerini dört bir yana savuran, konuşmadan ileri giden, dinlemeden duyan pek çok adam gördüm. Şarkılar yazdılar, binlerce ses bana eşlik etti çığlıklarının altında, sessizliğin solduğunu duyuyorum. İnsanlar artık çiçekleri göremiyor ve bu nedenle kalpleri solmuş durumda. Yüksek sesle, hayatlarının boşluğunu doldurmayı umuyorlar ve sözlerim, tıpkı sessizliğin sesi gibi, boğuk çiy damlaları gibi sessizce düşüyor. Sen yanımda uyuyorsun ve ben seninle konuşmaya cesaret edemiyorum çünkü sözlerimiz dünyanın gürültüsünde eriyecek. Yine de seni o kadar çok seviyorum ki, bir gün benim aracılığımla anlayacaksın, sessizliğin çığlıklarını duyacaksın.
Back to Top